Mamak Askeri Cezaevi. Ön hücrelerin havalandırması. Görünen her şey, bir gün, beş gün, beş ay öncesinin aynı. Duvarlar, tel örgüler, karşıda tepesi görünen kel bir dağ bozuntusu, tutuklular, askerler, gardiyanlar, subaylar. Korkunç bir farklılık var ama bugün. Görülmeyen bir farklilik bu. Sadece duyulan ve duygularla algılanabilen bir
Muharrem Dayanç:
"Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
Öğrenmesi gerekli biliyorum; tüm insanların dürüst ve adil olmadığını, fakat şunu da öğret ona: Her alçağa karşı bir kahraman, her bencil politikacıya karşı kendini adamış bir lider vardır.
Her düşmana karşı bir dost olduğunu da öğret ona.
Zaman alacak biliyorum; fakat eğer öğretebilirsen, kazanılan bir doların, bulunan beş dolardan daha değerli
Kendisini; Mütevazi Anlatıcınız, dostunuz olarak tanımlayan ve sürekli kardeşlerim diye hitap eden -aslında herkese kardeşlerim diye hitap eden- kitabımızın kahramanı Alex’in hayat hikayesini anlatıyor
Anthony Burgess . Yazar hakkında kitabın arkasında yazan şey gerçekten ilginçti. Beyin tümörü nedeniyle yazara 1 yıl ömür biçiliyor ve eşinin geçimini
Öldükten beş gün sonra geldin rüyama. Babaeski’deki eski evin oradasın. Hayır gelin çıktığın ev değil, diğeri. Biz çocukken her yazları kardeşlerinle, kuzenlerimle bir araya geldiğimiz eski mezarlığın oradaki ev. Evin bahçesine çiçekler ekilmiş. 20 li yaşlarındasın. Sanırım hiç evlenmemişsin. Bahçedeki çiçekleri suluyorsun. Çok mutlusun. O kadar
Kitaba başlarken klasik ve sıkıcı bir kişisel gelişim kitabı olabileceği düşüncesiyle başlamıştım. Özellikle bazı okuduğum kitaplardan fayda görmeyince umudum da pek kalmamıştı açıkçası. Ancak kitabı okudukça, içinde verilen ödevleri yaptıkça aslında bu kitabın olduğundan daha fazlası olduğunu gördüm. Kitap açıkça iletişimin nasıl olması
Getmək istəyirəm. Sırf kiminsə həyatından deyil, hər kəsi buraxıb getmək istəyirəm. Eşq əzabı, dost xəyanəti, bəxtsizlik hamısını qarşıma çıxan ilk zibil qutusuna tullayıb, getmək istəyirəm. Hər hansısa uzaq bir ölkəyə və ya başqa bir planetə deyil, keçmişə getmək istəyirəm. Yalnız mənə alınmayan oyuncaqlar üçün ağlamaq istəyirəm. Anam məni evə çağıranda "beş dəqiqə də həyətdə oynayım, gələcəm" yalanını əzbərləmək istəyirəm. Yenə də "bənövşə, bənövşə" oynayıb, qışqıraraq "bizdən sizə kim düşər?" soruşmaq istəyirəm. Üst-başımı bulayıb, anam məni saatlarla danlasın istəyirəm. Yenə də qısqanclığın nə olduğunu məktəbdə parta yoldaşım başqa oğlanla danışanda dadmaq istəyirəm. Saatlarla cizgi filmi izləmək, rəngarəng corablar geyinmək istəyirəm. Hər üzümə gülənin ürəyi təmiz, yaxşı insan olmağına inanmaq istəyirəm.Özüm kimi saf, məsum sanmaq istəyirəm...
ben mısralarımı kerpiç gecelerinden çekmişim
beş numara lâmba kaderi var mısralarımda benim
yitirmişim yıldız ışığında dost çizgileri
deli çizgi gözlerimi kör etmiş kör etmiş kör etmiş
göçmüş kıtalar üstünde kuşlar dönüyor garipsi
çığlıkçığlığa kuşlar dönüyor evcil ve tedirgin
gökmavisi bir türkü dolanmış yüreciğime
selsele yolculuklar tütüyor gözlerimde
- neyleyim insan demişim
kitap yüzlü insanlar demişim gidemiyorum
kaderim kaderleri demişim allı'nın kızı
sen olmasan ben böyle uysal değildim
böyle uysal ve kırılmış değildi şiirlerim
bir yangınsonu yorgunluğu yakıyor avuçlarımı
yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek
️Leyla Emirsoy, kardeşim dediği dostu ile bir yola çıkmış eğitimi için gittiği, beş yılını geçirdiği İtalya'dan, geleceğini paylaşmak istediği adamı da bularak ülkesine geri dönecektir. Lakin dost bildiği kızın ve sevgilisinin ihaneti onda geri dönülemez yaralar açmış, hayatının en kötü gününü yaşadığını düşünürken amcasının telefonu ile
Gücüm, hayatım, nem varsa kaybettim,
Kaybettim, ah, dostlarımı, neşemi.
Kalmadı hatta kibrim, azametim,
Oydu vehmettiren dâhiliğimi.
Hakikat budur dedikleri zaman
Karşımda sahiden bir dost zannettim.
Hakikatı anlayıp duyduğum an;
Çoktandır galip gelmişti nefretim.
Ama işte hakikat ebedidir,
Yaşarsa bir kimse ondan bihaber
Âlemde ömrünce gafil kişidir.
Tanrı soruyor, cevap vermek ister.
İyi ki ağlamışım ara sıra,
Elimde kalan servet bu dünyada.
Ben böyle olsun istememiştim
Ya sana çok yakın
Ya senden çok uzak olmalıydım
Aramızda aşılmaz engeller olsun istiyordum
Büyük dağları, derin denizler olsun istiyordum
Sana gelmeye gücüm yetmemeliydi
Çaresizliğimin bütün hıncını mesafelere yüklemeliydim
Dağda yanan bir çoban ateşi gibi
Gökte bir yıldız gibi
Seni görmeli
Seni yaşamalı
Ve